sanal kumar, bahis, şans, talih oyunları ceza davaları
Maddesinde, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin verilmesi usulü düzenlenmektedir. Madde metninden açıkça anlaşıldığı üzere; bu Kanun kapsamına giren kişilerin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı haklarında yargılama yapılabilmesi, bir başka ifadeyle soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin yürütülmesi, haklarında usule uygun şekilde verilen soruşturma izninin varlığına bağlıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165’inci maddesinin birinci fıkrasına göre, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir. Bu kapsamda, ortaklığın giderilmesi davasının incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye başvurması için uygun bir süre verir. İlgili taraf, verilen süre içinde görevli mahkemeye başvurmadığı takdirde bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir (Karş. HMK m. 165/2). Uygulamada ortaklığın giderilmesi davasını gören mahkemenin bazı davaların sonucunu beklemesi gerektiği kabul edilmektedir. Benzer bir davada disiplin amiri tarafından disiplin suçu teşkil eden eylemin kanundaki karşılığı madde numarası yerine, askeri mahkemenin görev alanında giren bir suçun madde numarası yazılmıştır. Askeri Yargıtay kararlarında geçici tutuklamanın niteliği üzerinde durulmamakla beraber özellikle AsCK’nun 76. Usul kanununda yer almaması tutuklama veya yakalama olmadığını göstermez. Kişi hürriyetini sınırlayan bir işlem, disiplini temin için başvurulan bir tedbirdir. Ancak hakim kararına dayanmadığı gibi aynı şekil ve şartları haiz olmadığından Anayasanın 19. Niteliği itibariyle geçici tutuklama suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilen yakalama müessesine daha yakın görünmektedir.
- BTK tarafından konuyla ilgili olarak mahkemelerden ve yetkili diğer kamu kurumlarından gelen erişim engelleme kararlarının ivedilikle uygulanmasını sağlanırken, kurum bünyesinde bulunan Bilgi ve İhbar Merkezi’ne gelen tüm ihbarlar da hukuki ve teknik açıdan değerlendiriliyor.
- Karasal televizyon ve karasal radyo yayınları için uygun görülen kanal ve frekanslar ile karasal sayısal yayınlar için bir multipleksten az olmamak üzere uygun görülen sayıda multipleks kapasitesi, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna tahsis edilir.
- (2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguyaçekilebilir.
Bu yönüyle ceza muhakeme hukukundaki kanun yollarına benzemektedir. Ceza muhakeme hukukunda, mahkeme kararlarının kanun yolu denetimi, kural olarak ilk kararı veren makamın dışındaki makamlar tarafından yapılmaktadır. Hatta ilk karara katılan bir mahkeme üyesi, kanun yoluna başvurulma tarihinden önce üst yargı yerine atanmışsa, kanun yolu başvurusuna bakamaz[424]. Bütün bunlar, kişinin hak ve özgürlüğünü korumaya yönelik usul önlemleridir. Disiplin cezalarına karşı da, kanun yoluna benzer idari başvuru yolları öngörülmüştür. Eğer disiplin cezası veren idari makamın kararına karşı bir idari başvuru yapılacaksa, başvurulan makam, mutlaka işlemi yapan makamın dışında olmalıdır. Maddesindeki “üst makam yoksa işlemi yapan makama başvurulabilir” hükmü, disiplin cezalarına karşı idari başvuruda geçerli değildir. Örneğin 657 SK’da düzenlenen disiplin cezalarına karşı idari başvuru, disiplin cezası veren amirin üstünde başka bir üst makam yoksa disiplin cezası veren makama değil, disiplin kuruluna yapılabilmektedir. İdari para cezaları, idari düzene aykırılık nedeniyle, doğrudan doğruya idari mercilerce verilen yaptırım kararlarıdır\. Müşteri hizmetlerimizle 7/24 canlı sohbet üzerinden iletişime geçin. pin up giris\. Yaptırım olarak bir miktar paranın zorla alınmasını içeren bu ceza niteliğindeki kararlar, yargı organına başvurulmaksızın idarece alınır ve uygulanırlar. İdari mercilerin bu cezaya hükmedebilmesi, cezalarda kanunilik ilkesi gereği kanunda açıkça izin verilmesine ve yaptırımı uygulama yetkisinin idareye tanınmış olmasına bağlıdır.
Bu sebeple Belediye yasasında belirtilen organ tarafından (genelde encümen), belediyenin iç işleyiş düzeni içinde ve özel yasasında öngörülen usul mevcut ise bu doğrultuda ceza işlemi tekemmül ettirilmekte idi. Dolayısıyla bir çok ceza türünde uyulabilecek bir usul standartı bulunmamakta idi. Kabahatler Kanunu ile tüm idari cezalarda uyulacak usul standartı getirilmiştir. Üstelik bu standart (usul) sadece belediyeler için değil, idari yaptırım uygulamaya yetkili tüm idari birimler için geçerlidir. Böylece Türk hukuk sistemi, bir nevi “İdari Yaptırımlar Usul Yasası”na kavuşmuştur. Bu örnekten hareketle, aynı dağınıklık ve standart dışılığın hüküm sürdüğü disiplin hukuku için de benzer bir usul yasasının (İdari Soruşturma Usul Kanunu) yapılması önerilebilir. Bu cezaların özelliği; etkisini kişinin parasal varlığı veya sahip olduğu eşya üzerinde göstermeyip, görev yerindeki statüsü üzerinde göstermesidir.
Yeni ceza, infaz edilmiş olan cezadan daha ağırsa çekilen ceza mahsup olunur. Eski ile yeni cezanın mahsubu mümkün değilse yeni ceza verilirken eski ceza göz önünde tutulup bunun için disiplin amiri cezayı tamamen veya kısmen indirebilir. Şikâyetin haklı olmadığı anlaşılırsa reddolunur ve bu yüzden müştekiye ceza verilmez. Ancak şikâyet ederken müstakil bir suç işlemiş veya bir disiplin tecavüzünde bulunmuş ise ayrıca sorumlu olur (AsCK m.189). Disiplin cezası hangi amir tarafından verilmişse, şikâyet o amirin bir üstü olan amire yapılır. Dolayısıyla eğer disiplin cezası en yakın amir tarafından verilmemişse, şikâyet dilekçesi ona verilir. Şayet disiplin cezası ilk amir tarafından verilmişse, bu amir atlanacak, onun üstü olan amire doğrudan doğruya yapılacaktır. Örneğin, bölük komutanı olan bir subay tabur komutanından şikâyetçi ise, bu şikâyetini doğrudan doğruya alay komutanına yapar. Ancak bölük komutanlığında görevli bir er tabur komutanından şikâyetçi ise, şikâyetini ilk amiri olan bölük komutanına yapacak, bölük komutanı da, tabur komutanını atlayarak şikâyet konusunu doğrudan doğruya alay komutanına iletecektir[433]. Şikâyet haklı olmakla birlikte bu usule uyulmamışsa, fiil disiplin tecavüzü oluşturacak, disiplin amiri dilerse disiplin cezası verebilecektir[434]. Yukarıdaki nedenlerle okuldan çıkarılan öğrencilerle ilgili yüksek disiplin kurulu kararı, ilgili Kuvvet komutanının onayı ile kesinleşir. Askeri öğrencilikle ilişiğinin kesilmesine karar verilen öğrenciler, kararın kesinleşmesine kadar okul komutanlıklarınca gerekli görüldüğü takdirde, işlemleri tamamlanmadan önce de okuldan uzaklaştırılabilirler.
Bu süre içinde bir karar verilememesi halinde mahalli mülki amirin kararı hükümsüz sayılır. Kanaatimizce yargı denetimine kapalı olan disiplin cezalarının denetiminde AYİM’nin katı tutumu gereksizdir. Çünkü disiplin cezasını gerektirmeyen bir eylemden ceza vermek AsCK’nun 111. Maddesine göre suç sayılmış ve bu şekilde ceza verenlerin beş seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Maddesi disiplin amiri tarafından, disiplin suç ve tecavüzleri nedeniyle verilen disiplin cezalarına kapatmış ise de, bir başka kanunla, AsCK’nun 111.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun kapsamında tüketici işlemlerinde tüketicinin korunması ve aydınlatılması, ayıplı mal, sözleşmedeki haksız şartlar, taksitle satış, kampanyalı satışlar, kapıdan satışlar, mesafeli sözleşmeler, tüketici kredisi, kredi kartları, garanti belgesi konularının ayrıntılı olarak işlenmesi. Bunun yanında tüketicinin başvurabileceği hukuki yollar konusunda öğrencinin bilgilendirilmesi. Biyotıp Sözleşmesi ve Hasta Hakları Yönetmeliği Kapsamında hastalara tanınan hakların incelenmesinin yanında, hasta-hekim ilişkisinin hukuki niteliği, hekimin görevleri ve hukuki sorumluluğu konularının incelendiği bir derstir. Madde 101- Bu Yönetmelikte belirtilen parasal hadler, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen yeniden değerleme oranında arttırılmak suretiyle uygulanır. Ancak, güncellemede bir YTL’nin altındaki tutarlar dikkate alınmaz. Ayrıca, bu dernekler birinci fıkrada sayılan belgelerin sistemden alacakları birer çıktısını da süresi içerisinde bu Yönetmelikte belirtilen ilgili mercilere elden verir veya posta ile gönderirler. Elektronik ortama aktarılan bilgiler ile ilgili mercilere verilen çıktılar aynı olmak zorundadır. Dernek tüzüklerinde yapılan değişiklikler de tüzük değişikliğinin yapıldığı genel kurul toplantısını izleyen otuz gün içinde, genel kurul sonuç bildirimi ekinde mülki idare amirliğine bildirilir. Kamu kurum ve kuruluşları ile dernekler yürütecekleri ortak projelerde kendi kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı hallerde, ortaklık anlaşması çerçevesinde, proje maliyetine sağlayacakları nakdi katkıları ortak bir hesapta bloke ederler.
Başlangıçta mutlaka Sözleşme’deki başka bir hakkın ihlali halini şart koşmakta iken sonraki bazı kararlarında bunların ihlali olmaksızın uygulanabileceğini belirtmiş, ancak zaman zaman ilk kararlarına dönmüştür. Askeri personelin YAŞ kararları ile TSK’dan çıkarılmasının Sözleşme’nin 9. Maddeyle ilgili kabul edilemezlik kararları verirken, YAŞ kararlarına karşı 13. Maddeye dayanarak başvuruda bulunabileceği bağımsız ulusal bir otoritenin olmadığından bahisle yapılan müracaatlarda ise; 13 üncü maddenin sadece Sözleşme açısından “savunulabilir” olan şikâyetler bağlamında bir iç hukuk yolu gerektirdiğini belirtmiş ve Sözleşmeye göre savunulabilir bir hak bulunmadığından 13 . AYİM bu tür cezaların yargısal denetimin yaparken, disiplin amirinin eylemin hangi suçu oluşturduğu konusundaki değerlendirmesi ile bağlı kalmamakta, eylemin hangi suçu oluşturduğuna kendisi karar verdikten sonra, bu eylemin AsCK’nun 165.
Ceza davası sayısı ve iş durumu gerektirdiği takdirde numaralandırılarak her adliye çevresinde birden fazla asliye ceza mahkemesi kurulabilir. Ayrıca, sulh ceza hâkimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hâkimine aittir (CMK m.268/2-b). Deniz hukukunun özellikli bir alanını teşkil eden bu derste deniz icra hukuku reformu, temel hükümler, deniz alacakları ve uygulanacak hukuk, gemilerin ihtiyati haczi, parasal deniz alacaklarının takibi, iflasa ilişkin özel düzenlenmeler, parasal olmayan deniz alacaklarının takibi, hapis haklarının paraya çevrilmesi konuları üzerinde durulacaktır. Haksız rekabet; rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticari uygulamalardır. Bu kapsamda; haksız rekabet kurumunun serbest piyasa ekonomisindeki rolü, Türk hukukunda düzenleniş tarzı ve haksız rekabete dayalı hukuki taleplerin araştırılması, incelenmesi ve uygulamadaki etkileri ile sonuçlarının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Dersin başlıca konularını ise; haksız rekabet hukukunun ticaret serbestisi ve rekabet özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi, haksız rekabetin oluşması için gerekli şartlar, özel olarak haksız rekabet hali olarak sayılan durumlar ile haksız rekabete dayalı hukuki taleplerin incelenmesi oluşturmaktadır. Eşya Hukuku; kişilerin, eşya üzerindeki hâkimiyet ve tasarruflarının nitelik ve türlerini, onların bu hakimiyet dolayısı ile diğer şahıslarla olan ilişkilerini düzenleyen medeni hukuk dalıdır. Bu kapsamda; mülkiyet hakkı, içeriği ve kapsamı, taşınmaz mülkiyetinin konusu, içeriği ve kısıtlamaları, taşınmaz mülkiyetinin kazanılması ve kaybı, taşınır mülkiyeti, sınırlı ayni haklar, taşınmaz rehni, taşınır rehni, zilyetlik ve tapu sicili konuları ayrıntılı olarak incelenmektedir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ilk seçimi sırasında yaşanan ve “367 krizi” olarak bilinen hadisenin ardından yapılan tepki içerikli Anayasa değişikliğinde, Cumhurbaşkanını halkın temsilcileri olan milletvekillerinin değil, doğrudan halkın seçmesi usulü kabul edildi. Parlamenter demokrasiye, Anayasa ile kabul edilen sisteme, Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerine ters olan bu seçim usulünün, özellikle “sorumsuz Cumhurbaşkanı” kuralından dolayı isabetli olmadığını söylemek isteriz.